vakıf katılım haziran paketi
vakıf katılım haziran paketi sağ

08 May 2025

​İsrail'in Söylem Mühendisliği ve Global Language Dictionary

Savaşın biçimi değişiyor. Artık sadece tanklarla, füzelerle, hava saldırılarıyla değil; kelimelerle, kavramlarla ve anlatılarla da cepheler kuruluyor. Hakikat, bu yeni savaş biçiminin ilk kaybı oluyor. Filistin meselesi, bu savaşın en çarpıcı örneklerinden biri. İsrail’in askeri operasyonları kadar, bu operasyonları meşrulaştırmak için geliştirdiği söylem stratejileri de tartışmasız bir şekilde sistematik bir mühendislik faaliyetidir.

Bu gerçeklik, Global Language Dictionary (GLD) adlı 117 sayfalık belge ile daha da somut hale geliyor. 2009 yılında The Israel Project tarafından hazırlanan bu belge, İsrail’in dünyaya yönelik propaganda stratejilerini bilimsel bir titizlikle ortaya koyuyor. Söz konusu belge siyasi liderlerden medya temsilcilerine, sivil toplumdan lobi gruplarına kadar birçok alanda görev yapan isimlerin hangi kavramları kullanması gerektiğini, hangilerinden uzak durması gerektiğini ve hangi toplumsal gruplara nasıl seslenmesi gerektiğini detaylandırıyor.

Belgede yer alan 25 ana söylem kuralı, yalnızca taktiksel değil, aynı zamanda ideolojik yönlendirmeler içeriyor. Örneğin “barış” kavramının her durumda öne çıkarılması, ancak “ateşkes” gibi karşılıklı bir çözüm çağrıştıran kelimelerden kaçınılması öneriliyor. Aynı şekilde, Hamas’ın mutlak kötülükle özdeşleştirilmesi sağlanırken, Filistinlilerin edilgen bir halk olarak sunulması isteniyor. İsrail’in askeri hamlelerinin ise “güvenlik” ve “özsavunma” çerçevesinde tanımlanması tavsiye ediliyor. Böylece bir sömürgeci pratik, söylemsel düzeyde meşrulaştırılıyor.

GLD belgesi, yalnızca söylem kurmuyor; algıyı yöneten bir stratejiye dönüşüyor. ABD’nin farklı sosyal tabakalarına yönelik konuşma biçimleri, üniversite kampüslerindeki söylem biçimleri, medya karşısındaki duruş tavsiyeleri ve Birleşmiş Milletler'in nasıl itibarsızlaştırılacağı gibi başlıklar altında adeta bir dil haritası çiziliyor. Belgede ayrıca Yahudi olmayan sol çevrelere hangi çerçevede hitap edilmesi gerektiği, uluslararası hukukun nasıl sulandırılacağı ve apartheid suçlamalarının nasıl savuşturulacağı gibi maddeler de yer alıyor.

Bu belgeye ilişkin yapılan çözümleme çalışması, Yahudi Araştırmaları Merkezi iş birliğiyle hazırlanmış ve Afrika Çalışmaları Merkezi tarafından yayımlanmıştır. Analiz, yalnızca belgeyi açıklamakla kalmıyor, aynı zamanda modern çağda söylemin nasıl bir bastırma aracına dönüştüğünü, hakikatin nasıl yeniden şekillendirildiğini de gözler önüne seriyor.

Global Language Dictionary’nin kendisi, artık sadece bir iletişim kılavuzu değil; küresel ölçekte sürdürülen bir propaganda savaşının askeri dokümanı niteliğindedir. “Barış”ın bir silaha, “özgürlük”ün bir perdeye, “güvenlik”in ise saldırının gerekçesine dönüştüğü bu düzlemde, hakikati korumak neredeyse imkânsız hale gelmiştir.

Bu çalışmanın önemi yalnızca içeriğinde değil, ulaşmak istediği hedefte de yatmaktadır. Zira analiz, Türkçenin yanı sıra İngilizce, Fransızca, Almanca, Arapça, Farsça, Çince, İspanyolca, Hinduca ve Habeşçe gibi dillerde de yayımlanarak uluslararası kamuoyuna sunulmuştur. Bu çokdilli yayın politikası, sadece İsrail’in söylem stratejisini değil, bu stratejinin küresel çapta nasıl işlediğini de ifşa etmeyi hedeflemektedir. Mustafa Uzun’un, Yahudi Araştırmaları Merkezi katkısıyla hazırladığı ve Afrika Çalışmaları Merkezi bünyesinde yayımlanan analiz makalesi, bu belgeyi çok boyutlu biçimde ele alarak İsrail’in küresel propaganda sistematiğini deşifre ediyor. Söz konusu makaleye şu adresten ulaşılabilir: https://afrikacalismalarimerkezi.com/yahudiarastirmalarimerkezi/index.php/2025/05/07/hakikatin-infazi-israilin-global-language-dictionary-uzerinden-algi-muhendisligi/

Kelimelerle yürütülen bu savaşta, hakikatin diliyle karşı durmak hayati bir sorumluluktur. İsrail’in ürettiği dil mühimmatı, artık sadece eleştirilmemeli; belgelenmeli, teşhir edilmeli ve ifşa edilmelidir. Çünkü savaş yalnızca sahada değil, aynı zamanda zihinlerde kazanılmaktadır. Ve zihinlerin işgaline karşı ilk savunma hattı, belgelenmiş hakikatlerdir.