İsrail dünyanın dört bir yanında İran’da, Lübnan’da, Yemen’de ve hatta Katar’da nokta operasyonlarla ve bol istihbarat ile hedeflerine saldırırken, Gazze’de 2 yılda anlaşma olmaksızın rehine kurtaramadı. Gazze’nin her santimini her dakika görebilmesine rağmen başaramadı, HAMAS’a diş geçiremedi. En gelişmiş istihbarat ağlarına, uydulara, yapay zekâ destekli hedefleme sistemlerine ve küresel istihbarat ortaklıklarına rağmen, Hamas’ın iç yapısına nüfuz edemedi. Bu durum, modern istihbarat tarihinin en çarpıcı başarısızlıklarından biri olarak kayda geçti. Çünkü Gazze, İsrail’in kapısının hemen eşiğinde, sürekli gözetim altındaki bir bölgeydi. Buna rağmen, yeraltında kurulu bu küçük ama son derece disiplinli ağın kimliğini çözmek mümkün olmadı.

 

Hamas, klasik anlamda bir örgüt değil, çok katmanlı bir direniş aklıdır. Şeffaf olmayan hücre yapılanması, sızıntıya kapalı haberleşme teknikleri ve bölünmüş ama birbiriyle bağlantılı görev alanları, İsrail’in en güçlü olduğu sahada bile ona karşı görünmez kılındı. Bu görünmezlik, askeri bir başarısızlık gibi okunmamalı; aksine, İsrail’in bütün teknolojik üstünlüğüne rağmen stratejik körlüğe düşmesinin sebebidir. İsrail sahada bir rehineyi dahi kurtaramadı ve hiçbir komuta merkezini kalıcı biçimde tespit edemedi.  

 

Bugün İsrail, suikastlarla kısa vadeli sonuçlar üretirken, Hamas zamanın akışını sabırla lehine çeviriyor. Her operasyondan sonra yeniden yapılanabilen, her kayıptan sonra daha sessiz ama daha derinleşen bir yapının varlığı bu hareketin sadece silahlı değil, aynı zamanda entelektüel bir örgütlenme olduğunun göstergesidir. İsrail’in "öldürdüm" dediği her isim, aslında sistemin kendisini yenilemesine zemin hazırlamaktadır.

 

Gazze’nin altında kurulan bu görünmez dünya, savaşın sadece silahlarla değil akılla da kazanıldığını gösteriyor. Bugün İsrail’in bütün istihbarat doktrini çökertilmiştir. Bu savaşta kazanan, sesi en çok çıkan değil, kendini en az ifşa eden taraftır. Hamas tam da bunu yaptı: sustu, gizlendi ama direnişin aklını diri tuttu.

 

Zaferin Anatomisi

 

Gazze’nin galibiyeti haritalarda ölçülemez, çünkü bu zafer toprakla değil, istihbaratla kazanıldı. İsrail’in teknolojik yüzyılı, Hamas’ın analog zekâsına yenildi. İsrail, her sinyali dinledi ama hiçbir sırrı çözemedı; her tüneli buldu ama hiçbir aklı yakalayamadı. Bu, çağın en ileri gözetleme düzenine karşı yürütülmüş en derin sessizlik operasyonudur.

 

Hamas’ın başarısı bilgi gizlemenin sanata dönüştüğü bir “karanlık mimari”dir. İsrail’in en güçlü olduğu yerde —yani gözetleme, analiz ve hedefleme sahasında— Hamas onu kendi alanında mağlup etti. Bu, askeri değil, zihinsel bir devrimdir. Bugün Gazze enkaz altında olabilir; fakat İsrail’in istihbarat aklı enkazın tam ortasında gömülüdür. Çünkü savaşlar artık füzelerle değil, veriyle kazanılıyor —ve Hamas, bilginin mahremiyetini koruyarak kazandı.

 

Gazze kazandı, çünkü sessiz kaldı. İsrail kaybetti, çünkü her şeyi bildiğini sandı. Direniş, bilgi çağının en ileri aygıtlarını kendi cehaletleriyle felç etti. Bu, görünmeyen bir savaşın görünmeyen zaferidir.