vakıf katılım sizde ailedensiniz
vakıf katılım sizde ailedensiniz

15 Eylül 2025

​Gazze İsrail'in Vietnam'ı Olacak Direnişin 700. Günü

 

Gazze’de 7 Ekim 2023 sonrası başlayan çatışmalar bugün 700. gününe girdi. Bu süreç sadece bölgesel bir çatışma değil aynı zamanda küresel dengeleri sarsan ve modern savaş stratejilerini yeniden tartışmaya açan bir örnek haline geldi. Gazze direnişi askeri literatürde “uzatılmış asimetrik savaş” olarak tanımlanabilecek bir olguya dönüştür Bu bağlamda, Gazze’nin “İsrail’in Vietnamı” olacağına dair söylem yalnızca bir metafor değil, verilerle desteklenmiş yapısal bir tespittir.

 

Asimetrik Yıpratma Stratejisi

 

İsrail ordusunun 700 gün boyunca yaşadığı kayıplar resmî istatistiklerin ötesinde bir “örtülü çöküş” tablosu ortaya koymaktadır. Tel Aviv yönetimi çok az sayıda asker kaybını itiraf ederken sahadaki gerçeklik bu rakamların en az on katı olduğunu göstermektedir. Tünel savaşları, pusu taktikleri ve gerilla hücrelerinin nokta atışları sonucunda ölü sayısının 5.000’e, yaralıların ise 20.000’e ulaştığı iddia edilmektedir. Bu, modern orduların dayanıklılık eşiğini aşan bir düzeydir.

 

Savaş psikolojisi literatüründe “operasyonel felç” (operational paralysis) olarak anılan bu durum İsrail ordusunu yalnızca sahada değil, aynı zamanda toplumun kolektif bilincinde de yenilgiye sürüklemektedir. Öyle ki, cepheden dönen her tabur, artık bir askerî birlikten ziyade moral gücü tükenmiş bir “travma topluluğu”nu andırmaktadır. İsrail’in kayıplarını saklama çabası Vietnam’da ABD’nin “body count manipülasyonu”na benzer biçimde tarihe geçmekte, ancak gerçeği örtememektedir: İsrail, en güçlü ordularından birini kayıplarla eriten, görünmez bir düşman karşısında kan kaybetmektedir. Askerî literatürde bu tür “gizlenmiş kayıp verisi” (underreported casualty data), Vietnam ve Afganistan örneklerinde de görülen klasik bir psikolojik savaş unsurudur.

 

İsrail istihbaratının aksine, Gazze direnişinin tüneller aracılığıyla cephane ve füze stoklarını muhafaza ettiği, 2025 başında dahi günlük ortalama 15–20 roket atışı gerçekleştirdiği kaydedilmektedir. Bu, “rejeneratif savaş kapasitesi” kavramıyla açıklanabilir.

 

Ekonomik ve Jeopolitik Boyut

 

2024 sonu itibarıyla İsrail ekonomisi %5,2 küçülmüş, teknoloji sektöründe sermaye çıkışı 12 milyar dolara ulaşmıştır. Turizm gelirlerinde %70 düşüş, doğrudan yabancı yatırımlarda %40 azalma kaydedilmiştir. Bu, “savaş kaynaklı ekonomik erozyon” örneğidir. İsrail’in savaşın ilk 18 ayında harcadığı bütçe 70 milyar doları aşmıştır. Bu rakam, Vietnam Savaşı’nda ABD’nin 1965–1967 dönemindeki harcamalarıyla kıyaslanabilir orana ulaşmıştır (GSYİH’nin %12’sine yakın).

 

Öte yandan BM Genel Kurulu’nda 2024 sonunda İsrail’e karşı 152 ülkenin oy kullanması, “uluslararası delegitimasyon” sürecinin göstergesidir. Bu, Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na yaptığı başvuruyla birleştiğinde, “hukukî yıpratma savaşı” (lawfare) stratejisini açığa çıkarmaktadır.

 

2025 itibarıyla 800.000 İsraillinin yurtdışına göç ettiği, 300.000 yedek askerin seferberlik sonrası psikolojik sorunlarla karşılaştığı belgelenmiştir. Bu, literatürde (travma sonrası kitlesel göç) olarak tanımlanabilir. Gazze’de ise durum çok farklıdır. 60.000’den fazla sivil şehit olmasına rağmen, direnişe olan toplumsal destek oranı %80’in üzerindedir. Bu, Clausewitz’in “moral güç” (moral power) kavramının modern bir yansımasıdır.

 

Tarihsel Analojiler

 

ABD’nin Vietnam’daki en temel kaybı askerî değil, siyasal meşruiyet kaybıydı. Gazze’de de benzer bir “ulusal güvenlik krizi” yaşanmaktadır. Vietnam’da Vietkong’un kırsalda uyguladığı gerilla taktikleri, bugün Gazze’de tünel savaşıyla eşleşmektedir. İsrail’in teknolojik üstünlüğü, düşük maliyetli ve yüksek adaptasyon kabiliyetine sahip direniş hücreleri karşısında etkisizleşmektedir. ABD’nin Vietnam’daki kayıplarının televizyon ekranlarına yansıması, bugün Gazze’de sosyal medya aracılığıyla gerçek zamanlı bir “küresel vicdan mobilizasyonu”na neden olmaktadır.

 

Gazze direnişi 700. gününde klasik bir savaşın ötesinde çok boyutlu bir yıpratma modeline dönüşmüştür. Askerî, ekonomik, sosyal ve jeopolitik veriler, İsrail’in bu savaşı zaferle sonuçlandıramayacağını ortaya koymaktadır. Vietnam benzetmesi yalnızca bir retorik değil, tarihsel karşılaştırmalı siyaset bilimi ve savaş sosyolojisi açısından analitik bir gerçeğe işaret etmektedir.