Dua (2)
Geçen yazımızda dua yaptığımızda
dikkat etmemiz gereken noktaların olduğunu anlatmaya çalıştık. Bu yazımızda da
insanlığın önderlerinin çileli hayatlarında ihtiyaç duyduklarında yaptıkları
örnek duaları dinleyelim şairin mısralarından:
1. Hz. Adem (a.s.):
Eşimle şöyle
yalvarıp ellerimizi açmıştık:
“Rabbimiz!
Biz kendimize haksızlık ettik!
Bağışlamaz,
merhamet etmezsen bize,
Kaybedenlerden
olacağız elbette!”
Bu cümle; "Âdem, Rabbinden
birtakım (öğretici) sözler almıştı!" mealindeki Bakara 37. ayetin
açılımıdır. Burada Hz. Adem (a.s.) ve eşi kendi özgür iradeleriyle yaptıkları
yanlışı; “Kaderimiz böyle yazılmış!” diyerek Yüce Allah’a fatura
etmedikleri gibi; “Bizi şeytan saptırdı!” ya da halk arasındaki
meşhur söylemle; “Şeytana uyduk!” diyerek şeytana da fatura
etmemişlerdir. Akıllı ve iradeli bir varlık olmaları nedeniyle hatalarının
farkına vararak, pişman olup bir daha yapmamaya kararlı bir şekilde Yüce
Allah’tan af dilemişlerdi.
2. Hz. (a.s.) İbrahim’in yakarışı:
“Rabbimiz, soyumdan gelecekleri ve bizi,
Namaz kılanlardan eyle, kabul et duamızı!”
“Rabbimiz, hesabın gerçekleşeceği
günde,
Bizi, ana babamızı, bağışla müminleri
de!”
“Yükseltince temellerini evin ellerimizi açtık:
“Kabul et bizden Ka’be’yi, Rabb’imiz!” dedik!
Değerlendirensin yapılan iyiliği en iyi;
Çıkarmazsın boşa, en küçük bir iyiliği!
Yap bu vadiyi Rabb’im, güvenli bir yer,
İnananlarına bol yiyecek ve meyve ver!
Bizi ve neslimizi sana boyun eğenler eyle,
Kavuştur makamımızı Rabb’imiz, güvene!
“Rabb’imiz, Mekke’yi yap esen ve güvenli,
Uzak tut putçuluktan çocuklarımızla bizi!”
“Rabb’imiz; içtenliği ve dini özgüle bize,
Sapmadan yolundan olalım doğru yönde!”
Allah’ın yılmaz elçilerinin çileli yollarında
karşılaştıkları sıkıntılı durumlarda yöneldikleri yalvarışlarına örnekler
vermeye devam edeceğiz inşallah! Kalın sağlıcakla!