Dışişleri Bakanı Fidan, Romanya Dışişleri Bakanı Toiu ile ortak basın toplantısında konuştu

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'deki sürecin ilerletilmesi için Filistin tarafının yapıcı bir yaklaşım sergilediğini belirterek, 'Tüm rehinelerin İsrail'e teslim edilmesi ve cesetlerin iadesi için ortaya konan çaba, bu yapıcı tutumun en somut göstergesidir. Öte yandan İsrail, yardımların ulaştırılması konusunda üzerine düşen yükümlülükleri hala yerine getirmemektedir.' dedi.
Bakan Fidan, Romanya Dışişleri Bakanı Oana Toiu ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Fidan, Türkiye'nin Romanya ile ilişkilerini 2011'de stratejik ortaklık seviyesine yükselttiğini 2024'te ise Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyini (YDSK) tesis ettiklerini ve ilk YDSK toplantısını Ankara'da gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
İki ülke arasındaki diplomatik ve kurumsal çerçevenin sağladığı ivmenin, ekonomik ve ticari ilişkilere de büyük katkı sağladığını belirten Fidan, 'Romanya, Güneydoğu Avrupa bölgesinde en yüksek ikili ticaret hacmine sahip olduğumuz ülke konumundadır. Ülkemiz ise Romanya'nın Avrupa Birliği (AB) dışındaki en büyük ticaret ortağıdır. 2024'te yaklaşık 12 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen ticaret hacmimizi 15 milyar dolar seviyesine ulaştırmak istiyoruz.' diye konuştu.
Fidan, Türkiye ve Romanya arasında deniz, kara ve hava yolu bağlantısı alanında da yoğun bir çalışma trafiği bulunduğunu, Bulgaristan'ı da kapsayacak biçimde daha büyük projeleri hayata geçirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Enerji alanındaki işbirliğinin istikrarlı bir şekilde geliştiğini, çok sayıda Türk firmasının Romanya'da enerji sektöründe başarılı işlere imza attığını aktaran Fidan, mayıs ayında Romanya ile imzaladıkları 'enerji alanında ikili işbirliği mutabakatı'nın bu alandaki ortaklığı daha da derinleştirmeyi amaçladığını vurguladı.
Fidan, savunma sanayisi ilişkilerinin hızla gelişen bir alan olduğunu, Romanya'nın Türkiye'den tedarik etmeyi planladığı “Hisar” sınıfı korvetin bu alandaki işbirliği için önemli bir adım olacağını belirterek şöyle devam etti:
'Romanya ile savunma sanayisi alanında ortak üretim de gerçekleştirme niyetindeyiz. Her iki tarafa da fayda sağlayacak önemli projeleri hayata geçirmeye hazırız. Romanyalı yatırımcıları, Türkiye'de bulunan yatırım fırsatlarını daha yakından tanımaya ve Türk şirketleriyle daha yakın işbirliği yapmaya da davet etmek istiyoruz.
Karadeniz, Romanya ile geliştirdiğimiz yapıcı işbirliğinin önemli bir uygulama sahasıdır. Bölge ülkeleri olarak, Karadeniz'in güvenliğini, refahını ve ekonomisini en iyi şekilde nasıl geliştirebileceğimizi yine bölge ülkeleri tarafından bölgesel sahiplenme anlayışıyla ilişkilerimizi Karadeniz ekseninde bu şekilde Romanya ile yürütmekteyiz. Karadeniz'in güvenliği aynı zamanda bölgesel istikrarın da anahtarıdır. Bu durum, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ardından daha da belirgin hale gelmiştir.'
Bölgesel sahiplenme anlayışıyla Karadeniz'deki kıyıdaş müttefikleriyle de işbirliğine büyük önem verdiklerini belirten Bakan Fidan, Romanya ve Bulgaristan ile birlikte yürüttükleri Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu'nun Temmuz 2024'ten bu yana faaliyetlerini başarıyla sürdürdüğünü, görev grubunun ileriki dönemde deniz altındaki kritik altyapının korunması gibi konularda da ilave sorumluluklar üstlenmesinde Türkiye olarak fayda gördüklerini kaydetti.
Fidan, Karadeniz'in iki yakasında ortak sorumluluk bilinciyle hareket eden iki komşu olarak, gıda ve enerji tedarik yollarının güvenliğinin öneminin farkında olduklarını, amaçlarının Karadeniz'i barışın, refahın ve dayanışmanın merkezi haline getirmek olduğunu dile getirdi.
Balkanlar konusunda da görüşlerini meslektaşıyla paylaştığını söyleyen Hakan Fidan, Balkanlar'ın stratejik kırılganlıkların zaman zaman öne çıkabildiği bir coğrafya olduğunu, bu nedenle bölgedeki gelişmeleri de birlikte yakından takip ettiklerini ve bölgedeki tüm aktörlerle diyaloğun sürdürülmesi, ortak aklın teşvik edilmesi gerektiğine inandıklarını belirtti.
- 'Değişen dengeler, Türkiye ile Avrupa'nın birbirini tamamlayan iki unsur olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır'
Dışişleri Bakanı Fidan, Romanya'nın Türkiye'nin AB üyelik sürecine verdiği samimi desteğini her zaman takdirle karşıladıklarını ifade ederek şunları kaydetti:
'Türkiye'nin AB üyeliğine stratejik yaklaşımı değişmemiştir. Değişen dengeler, Türkiye ile Avrupa'nın birbirini tamamlayan iki unsur olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Avrupalı liderler tarafından son dönemde dile getirilen yapıcı mesajlar, ilişkilerimizdeki mevcut tıkanmaların aşılması için kıymetli fırsatlar sunmaktadır. Bu çerçevede Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve vize serbestisi diyaloğunun yeniden canlandırılmasına ilişkin beklentilerimizi kıymetli mevkidaşımla paylaştım.
Gündemimizdeki bir diğer başlık ise Avrupa'nın güvenliği konusuydu. Avrupa güvenlik mimarisi yeniden şekillenirken, bu sürecin uzun vadeli ve stratejik bir bakış açısıyla ele alınması gerektiğini her zaman savunduk.
Bu bağlamda Türkiye'nin Avrupa için güvenlik eylemi mekanizmasına etkin katılımı, Avrupa'nın güvenliği açısından kritik önem taşımaktadır. Ayrıca biliyorsunuz, Avrupa Birliği yakın zamanda Karadeniz Stratejisi'ni açıkladı. Bu stratejinin uygulanmasında ülkemizle yakın eş güdüm içinde hareket edilmesi yönünde Romanya'nın da desteğine güveniyoruz.'
Fidan, görüşmelerinde Rusya-Ukrayna Savaşında gelinen mevcut aşamayı da ele aldıklarını, ülkelerinin mensup olduğu Gönüllüler Koalisyonu bünyesindeki çalışmaları ve koalisyona hangi alanlarda katkılar sunabileceklerini değerlendirdiklerini söyledi.
'Her iki tarafla da tüm seviyelerde iletişim kanalları bulunan bir ülke olarak, müzakere edilmiş bir çözüme yönelik temaslarımızı sürdürmekteyiz.' diyen Fidan, hem bölgenin hem de tüm dünyanın selameti için bu savaşın bir an önce adil ve kalıcı bir barışla sona ermesini arzu ettiklerini dile getirdi.
- 'Gazze'deki sürece ilişkin olarak ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine bir taslak sunulması öngörülmekte'
Fidan, hafta başında İstanbul'da Gazze konulu önemli bir toplantıya Türkiye olarak ev sahipliği yaptıklarını, sürecin kalıcı bir zemine oturması için daha fazla ortak çabaya ihtiyaç bulunduğu düşüncesiyle yoğun bir diplomasi trafiği içinde olduklarını aktardı.
Gazze'deki sürecin ilerletilmesi için Filistin tarafının yapıcı bir yaklaşım sergilediğini belirten Fidan, şöyle devam etti:
'Tüm rehinelerin İsrail'e teslim edilmesi ve cesetlerin iadesi için ortaya konan çaba, bu yapıcı tutumun en somut göstergesidir. Öte yandan İsrail, yardımların ulaştırılması konusunda üzerine düşen yükümlülükleri hala yerine getirmemektedir. Gazze'ye giren kamyonların önemli bir kısmı ticari yük taşımakta, insani yardımlar ise sahaya ulaşamamaktadır. Yardımlar depolarda ve kamyonlarda beklemekte, Gazze halkının acil ihtiyaçları karşılıksız kalmaktadır. Bu yaklaşımın sürdürülmesi kabul edilemez. Bu konuda acilen gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik çağrımızı buradan tekrar yineliyoruz.
Gazze'deki sürece ilişkin olarak ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine bir taslak sunulması öngörülmekte. Türkiye olarak biz de bu taslağa ilişkin görüş ve katkılarımızı muhataplarımızla paylaşmış durumdayız. Bu tarihi fırsatın heba edilmemesi, geçmişte yapılan hatalara düşülmemesi gerekmektedir. Bu itibarla tarafların ve uluslararası toplumun sahiplenebileceği bir çerçevenin ortaya çıkması büyük önem taşımaktadır.'
- 'Filistin tarafı büyük bir olgunluk içerisinde ateşkesin şartlarına riayet ediyor'
Fidan, hitabının ardından bir basın mensubunun sorusunu yanıtladı.
Gazze'deki mevcut ateşkesin hayata geçmesi için uluslararası toplumun diğer aktörleriyle 2 yıldır çaba sarf ettiklerini belirterek 'Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, bütün kurumlarımız bu konuya canıyürekten, ellerinden gelen her şeyi yaparak destek vermiş durumdalar.' dedi.
Fidan, bölgede ateşkesin devamının kritik öneme sahip olduğunu vurgulayarak İsrail yönetimi ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ateşkesin temel hedeflerine inanmaması nedeniyle durumun 'kırılgan' olduğuna işaret etti.
Mutabık kalınan miktarda insani yardım malzemesinin Gazze'ye girişine İsrail tarafından izin verilmediğine dikkati çeken Fidan, 'Buna rağmen Filistin tarafı büyük bir olgunluk içerisinde ateşkesin şartlarına riayet ediyor. Ellerinde bulunan rehineleri ve cesetleri İsrail tarafına vermiş durumdalar. Aslında ellerinden gelen bütün iyi niyeti gösterdiler.' ifadelerini kullandı.
Fidan, İsrail'in de ateşkes anlaşması kapsamında üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye'nin insani yardım konusunda çabalarının devam ettiğini aktaran Fidan, Filistin'e yönelik devlet eliyle yapılan yardımlar ve bu yolda karşılaşılan engeller konusunda istişarelerde bulunduklarını paylaştı.
Fidan, AFAD, Türk Kızılay ve sivil toplum örgütlerinin pratikteki çalışmalarından övgüyle bahsederek, Dışişleri Bakanlığı İnsani Yardım Koordinatörlüğünün bu yardımların diplomatik koordinasyonu ve alanda karşılaşılan diğer engelleri aşma konusunda yoğun çaba sarf ettiğini söyledi.
Mevcut durumun iyiye gitmesi halinde Gazze'nin yeniden inşası için neler yapılabileceği konusunda çalıştıklarını belirten Fidan, uluslararası ortaklarla bu konuları görüştüklerini ifade etti.
Fidan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) Gazze'deki ateşkes planıyla ilgili sunulması beklenen karar tasarısıyla ilgili soruyu yanıtlayarak, Türkiye'nin BMGK üyesi olmadığını ancak ABD Başkanı Donald Trump ile New York'ta bir araya gelen ülkeler olarak İstanbul'da konuyu istişare ettiklerini dile getirdi.
'Hangi türden fırsatlar ve riskler bu Güvenlik Konseyi muhtemel kararında bizleri bekliyor? Bizim çabalarımız ne olmalı, ne yönde olumlu katkıda bulunmalıyız? Buna yönelik düşünsel çalışmamızı ortaya koyduk.' diyen Fidan, toplantıya katılan ülkelerin bu çalışmayı kendi diplomatik faaliyetine dönüştürdüğüne işaret etti.
Fidan, Amerikalılarla ve diğer ülkelerle bu konu üzerinde görüş alışverişi yaptıklarını söyleyerek şunları kaydetti:
'Ama birçok taraf var işin içinde biliyorsunuz. Herkesin ortaya koyduğu bir metin var. Biz Güvenlik Konseyindeki diğer üyelere de bu konudaki görüşlerimizi iletiyoruz. İnşallah barışı daha da ileriye taşıyacak, Gazze'nin yeniden imarını mümkün kılacak, insanlara sahip oldukları hayatı bir nebze olsun geri verecek bir uygulama hayata geçer, bu Güvenlik Konseyi kararı eğer hayata geçerse.'
Hamas tarafıyla görüşmeleri devam ettirdiklerini paylaşan Fidan, konuyu yakından takip ettiklerini belirtti.

