Küresel Sumud Filosu aktivistlerinin Adli Tıp Kurumundaki işlemleri tamamlandı

İsrail tarafından uluslararası sularda saldırıya uğrayıp alıkonulduktan sonra Türkiye'ye dönüşleri sağlanan aktivistler, Adli Tıp Kurumu Başkanlığında sağlık kontrolünden geçirilmeleri ve ifadelerinin alınmalarının ardından buradan ayrıldı.

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Bahçelievler'deki Adli Tıp Kurumu Başkanlığına otobüsle getirilen aktivistler, burada sağlık kontrolünden geçirildikten sonra bilgi sahibi olarak ifade verdi.

Aktivistler, işlemlerinin tamamlanmasının ardından Adli Tıp Kurumu Başkanlığından ayrıldı.

Evleri İstanbul'da olan aktivistlerin ailelerinin yanına döndüğü, burada kalacak yeri olmayanların da otellerde konaklayacağı öğrenildi.

Adli Tıp Kurumu çıkışında gazetecilere açıklamada bulunan aktivistlerden Ömer Faruk Narlı, yolculuğuna 13 Eylül'de Tunus'tan başladığını ve alıkonulduklarında Gazze'ye yaklaşık 30 mil mesafede olduklarını belirtti.

Narlı, zorlu bir süreç geçirdiklerini vurgulayarak, 'Tüm bu süre zarfında 11 kilo verdim. Ben Sumud Filosu'nun başarıya ulaştığını düşünüyorum. Buradaki amacımız ablukayı delmek ve dünya hükümetlerine sinyal göndermekti. Çünkü sivil inisiyatifin limitleri ve sınırları vardır, her şeyi yapabilmesi mümkün değil.' ifadelerini kullandı.

Fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldıklarını aktaran Narlı, 'Burada bizim ismimizin çok önemi yok. Şunu hatırdan çıkarmamak gerekiyor, Gazze'de katliam, soykırım devam ediyor. Bu saatten sonra soykırım romantizmi yapmanın gereği yok, fiziksel adımlar atılması gerekiyor. Mutlaka ve mutlaka tüm devletlerin katılımıyla bir barış gücü oluşturulmalı. İsrail'in anladığı dil silah, başka bir şeyden anlamıyor.' diye konuştu.

Narlı, bu sürecin bir başlangıç olduğunu ve diğer gemilerin başarıya ulaşmasını temenni etti.

Savcılara da kendilerine uygulanan şiddet hakkında bilgi verdiklerini belirten Narlı, avukatların gerekli değerlendirmeyi yapıp haklarını uluslararası mahkemelerde savunacaklarını kaydetti.