İran resmi ajansı IRNA'ya göre Yarahmedi, ülkesindeki düzensiz göçmenlere ilişkin açıklamalarda bulundu.
İran'da 6 milyon 100 bin Afganistan uyruklu düzensiz göçmen bulunduğunu ancak bunlardan 1 milyon 600 binini sınır dışı ettiklerini söyleyen Yarahmedi, şunları kaydetti:
'Şu an ülkede 4 milyon 500 bin Afganistan uyruklu göçmen kaldı. Kalanlarla ilgili, sahip oldukları izin belgeleri üzerinden incelemeler devam ediyor ve çıkış tarihlerinin belirlenmesi için çalışma yapılıyor.”
Yarahmedi, Afganistan'da 2021 yılındaki yönetim değişikliğinin ardından önceki hükümet döneminde görevli birçok Afganistanlının İran'a geldiğine vurgu yaparak, “Eski Afganistan hükümetinin askeri personeli olup, ülkelerine dönmeleri halinde can güvenliği riski taşıyan kişilerin ülkede kalmalarına izin verildi.' dedi.
Sınır dışı edilen Afganistan uyrukluların yüzde 75'inin, kendi talepleri doğrultusunda ülkeden çıkarıldığını aktaran Yarahmedi, şu ifadeleri kullandı:
'12 günlük İran-İsrail savaşı sırasında birçok yabancı geri dönüş merkezlerine başvuru yapmaya başladı. Savaş nedeniyle kendi imkanlarıyla sınıra gitmeleri gerektiğini söyledik. Sınırda da bir yığılma oluştufa kat 15 gün içinde durumu düzenlemeyi başardık.”
- İran, 2023'te düzensiz göçmenlere karşı politikalarını sıkılaştırmaya başladı
İran, düzensiz göç akınını engellemek için 2023'te ülkenin doğu sınırlarına yaklaşık 900 kilometre uzunluğunda duvar örmeye başlamıştı.
İsrail ile İran'ın 13 Haziran'da başlayan karşılıklı saldırıları sırasında İsrail, İran'ın içinde sabotaj ve terör operasyonları gerçekleştirmişti.
AA muhabirinin yetkililerden aldığı bilgiye göre, bu süreçte 1000'i aşkın kişi İran güvenlik güçleri tarafından İsrail adına çalışmak suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.
İsrail gizli servisi Mossad adına casusluk yaptığı iddia edilen kişilerin bir kısmının, yasa dışı yollardan ülkeye giriş yapan Afganistan vatandaşları olduğu yönünde bilgiler de ülke medyasına yansımıştı.
İran medyasında, bu kişilerin bir kısmı 2021'de Amerikan güçlerinin Afganistan'dan çekilmesi ve Taliban'ın başkent Kabil'i ele geçirmesinin ardından Kabil Havaalanı'ndan kaçamayan daha sonra ise Avrupa'ya ulaşma umuduyla İsrail istihbaratının tuzağına düşen bireyler olarak tanımlanmıştı.